8 Eylül 2017

paride bir gözsüzlü



Buralara kadar gelmişken Eyfel kulesini görmeden gitmek olmazdı. Galiba annem de aynı fikirdeydi. Her aradığımda benden eyfel kulesi önünden fotoğraf istedi. İstediği gibi janti bi fotoğraf çekinemedim bi türlü. Hava puslu, elimdeki fotoğraf aleti yetersiz, zaman hep (ama hep) çok kısıtlı, ben hasta, üstümde gocuk, kafamda köylü işi şapka... Nasıl çekineyim öyle fotoğraf? 



İşte en iyi denemem de bu oldu; bunu da anneme beğendiremedim. Zor kadındır. Üst seviye zevkleri vardır. Her şeyi kolay kolay beğenmez. Beni de çoğu zaman beğenmez. 40 yaşıma geldim hala onun istediği gibi bi tip olamadım. Buna sebep de onun bana verdiği cesarettir. Her halimle yanımda oldu. Ben vefasız oğluysa bi türlü onun istediği gibi bi fotoğraf çekinemedim. Nasip. Kader.

Ziyaret etmek için bir hospise gidecektik. Kahvaltıyı erken halledersem bana 1,5-2 saat zaman kalabilir demekti bu. Gideceğim taraf da eyfel kulesi tarafında olunca ne bacaklarımı dinledim ne de zırlaması bitmeyen burnumu. Düştüm yola...