28 Eylül 2012

tripkronik



gezintilerimiz. bir konu işgal etmeyeceği için değil de buradaki diğer gezilere çok benzemedikleri için burada ayrıca ve toplu halde duruyorlar. yine bol bol neşe var. arada da can sıkıntımız. toparlıyoruz işte...

27 Eylül 2012

antropokronik

elimdeki fotoğrafları eritme konusunda hedefime çok yaklaştım. artık her sene yaptığım gibi buraya bir türlü konamayan ama hep aklımda kalan fotoğrafları allem edip kallem edip buraya koyacağım. sonra ne yaparım hiçbir fikrim yok.


hadi başlıyoruz. geçen sene kurban bayramı. 1 haftalığına salihli'deyiz. 6-13 kasım 2011 tarihleri arasında hem kurban bayramı, hem düğün hem de mevlüt yapıyoruz. etnografik şölen :)

26 Eylül 2012

kapadokya'da gün batımı - kızılçukur vadisi


pek zamanımız kalmamıştı. ürgüp'ü yarım yamalak gezeceğimize güneşi güzel bir yerde batıralım sonra gideriz ürgüp'e dedik. amacımız kızılçukur vadisine gitmek. bir kaç denemeden sonra sora sora da olsa doğru sapağı bulduk da girebildik vadiye. denemelerimiz sırasında yol üzerinde ürgüp'e yakın bir yerde bu peribacalarını görünce durduk. benim bildiğim peribacaları hep böyle penis formunda olanlardı. ya bu bölgedeki 'oluşum'ları  fallusla eşeleyerek iyi pazarlamışlardı ya da benim muzır aklımda böyle kalmıştı :) gerçi gidip göremediğimiz aşk vadisi beni tasdik eder nitelikte:

orijinali burada

bu adı da ben koymadım ya! göreme yakınlarındaymış bu vadi... bir daha ki sefere...
kapadokya'dan son fotoğraflar. girin içeri...

25 Eylül 2012

uçhisar kalesinden kapadokya!


birisi "mutlaka ama mutlaka ne yapılmalı kapadokya'da?" diye sorsa ona verilecek en iyi yanıt içinde uçhisar kalesine çıkmak olurdu illaki olurdu. uçhisar gidinceye kadar hiç aklıma gelmeyen, ama görünce haaaa ben burayı görmüştüm bir yerlerde dediğim bir yer oldu. inanılmaz!


göreme


göreme açık hava müzesi. belki de ilgi çekici yerdir. gezemedik ki turist gruplarından. yok, aslında sorun kesinlikle turist olmaları değil, sorun grup olmaları. sorunun en büyük parçasıysa bir de başlarında terör estiren ve her nedense kendilerine oradaki görevlilerden her daim iltimas geçilmesini isteyen turist rehberleri. küçücük kiliselere, mağaralara insanları otobüs grupları halinde sokmaya çalışırsanız haliyle kaos ve kavga çıkar. çözüm çok basit, gruplaşmaya gerek kalmayacak önlemler alın. turist kafileleri burada en fazla beş kişilik gruplara bölünsün ve her küçük grubun başlangıç noktası ve rotası farklı olsun. ya da burada gruplaşmak yerine herkese rehber kulaklık verilsin, turistler de kafalarına göre takılsın. yoksa çok ciddiyim orada bir kaç turist rehberini öldürmek iş değil. yurdum insanını çok güzel temsil ettikleri bir gerçek ama: kilisede duran görevlilere sürekli olarak "beyefendi grupla geldim, diğerlerini çıkartır mısınız?" diyen avantacı, ben-bilirimci, hamili kart taşıyan insan grubu... gururumuzsunuz profesyonel kilim kakalayıcıları!

24 Eylül 2012

nihayet kapadokya - zelve vadisi


avanos sonrasında zelve vadisine yöneldik. nihayet doğru düzgün peri bacası gördüm :) mutluyum. döndükten sonra gezdiğimiz yerlerin tarihini bir okuyayım derken gördüm ki zelve hristiyanlığın ilk yayılmaya başladığı yerlerden biriymiş. ilk kiliselerden bir kaçının kapadokya'da olduğunu biliyordum da 'yayılan' ilk kiliselerin burada olduğunu bilmiyordum. ve 1960'lara kadar burada yaşanıyor muş da. işte burası şaşırtıcı çünkü bizim gezdiğimiz zelve vadisinde neresinin yaşanabilir olduğunu ben anlamadım. hatta kayaya oyulmuş cami bile varmış. biz görmedik! sonra fark ettim ki bizim gittiğimiz zelve vadisinin hepsi değilmiş. yani zelve vadisi değil vadileriymiş doğrusu. biz ikisini görmüşüz, üçüncüden haberimiz yokmuş. internetteki fotoğraflarda görünen zelve köyü o üçüncü vadiden. ziyadesiyle mesutum bu haberi duymaktan. gitmek için bir bahanem oldu. gördüğüm zelve'yi pek sevmişken görmediim bir başka zelve haberine napayım ki?

22 Eylül 2012

avanos


'o kadar zamandır hacıbektaş'a gidip geldik de bir kez kapadokya'ya götürmediniz beni. yuh olsun size, yuh!' demelerim ilkay ve ali nezninde nihayet bir sonuç verdi. bayram tatiline gitmeden önce planı yaptık ve vakti geldiğinde kaçtık. ama hacıbektaş'a yakın olmak her yere nasılsa çok kısa zamanda erişebiliriz yanılsaması oluşturuyor. halbuki gezecek tonla yer varmış. beni en bilinenlerine götürdüler. güya tabi. fark ettik ki aslında onlar da kapadokya'dan pek haberdar değilmiş. sonra görürüz nasılsa diye pas geçtiğimiz yerler oldu tabi. aşk vadisi gibi. duyduğumuz yerler -avanos, ürgüp ve göreme- bana yeter de artardı. geziye avanos'tan başladık... 

19 Eylül 2012

makro


hacıbektaş'ta çektiğim makrolar. artık allah bana objektif olarak ne verdiyse onlarla... tamron 70-300mm telede gösteremediği performansı az çok makroda gösterdi sayılır. ama ışığa dua etsin. ilk denemelerim olduğu da kayda geçirilsin. bu arada, bu konuda her türlü tavsiyeye ve öğüte hazırım. çekinmeyin. bu konuda hiç iddialı değilim. sadece bozkırda çekecek pek bir şey yoktu, ben de makro denedim.. hadi girin içeri :)


18 Eylül 2012

her yönüyle hacıbektaş ilçemiz

başlık ve kapak fotosu biraz yersiz kaçtı sanki? :)


salihli ve hacıbektaş birbirlerinden bir hayli uzak oldukları için bayramları paylaştırdık bu iki yer arasında. ramazan bayramında hacıbektaş'tayız, kurbanda salihli'de. yoksa baş edemeyeceğiz o kadar yolla. hacıbektaş'a gittik, ama kurban da kesildi bu kez. nasip! işte bu başlıkta bu hacıbektaş gezimizden çektiğim çeşit çeşit fotoğraf. hepsi bir arada. içeride...

13 Eylül 2012

bolu gölcük


ilkay'ın annelik izni bitti. annemle babam kıza bakmak için bize geldiler. ramazan da olunca eve tıkılı kaldık cümbür cemaat. bolu'dan zekiye hanım davet edince "günaha benim boynuma, tutmayaverin 1 gün oruç da gidelim" dedim. düştük yola. ilk kez bolu'dayız...

12 Eylül 2012

afrodisias'a yetiştik!


bodrum dönüşü. gelirken izmir üzerinden otobanla gelmiştik. dönerken ben bozdoğan'a oradan da afrofisias'a uğrayacağım diye tutturdum. bozdağan'da pideyi güzel yaparlarmış da onu yiyeceğim, buraya gelmişken de karacasu tarafına geçip afrodisias'ı göreceğim. bu plan tutmadı çünkü bozdoğan ile karacasu arasında doğru dürüst yol yokmuş, sadece dağlık köy yolları mevcutmuş. arada koskoca karıncalı dağı varmış. biz de nasılsa tavas'taki elmallı pide de harikaydı dedik, yolu muğla-kale-tavas-karacasu-nazilli-alaşehir-salihli'ye çevirdik. yani geldiğimiz yoldan baya fazla yol yaptık. bol bol dağ yollarına girdik, haritada duble yol görünenler ya göçmüştü ve tamir ediliyordu ya daha yeni yapılıyorlardı veya öyle bir yol yoktu. gelirken 6 saatte gittiğimiz yolu 9 saatte döndük. ama deydi...

11 Eylül 2012

turgutreis, gümüşlük ve yalıkavak reloaded

önceki seferde de demiştim ya tatil fotoğrafı diyerek habire kızların fotoğrafını çekmişim. radikal pazar ekinde  türklerin iyi derece yapabileceği alternatif tatil olimpiyatları düzenlenmesi çağrısı vardı. kesin altın alınacak branşlardan biri de en fazla 1,5 yaşındaki bebeklerini sahilde yok öyle yok şöyle sürekli fotoğraflayıp durmakmış. adayım. olimpiyat komitesine bildirilsin. arayıp tarıyorum da geri kalan fotoğrafları bulmak gerçekten zor oluyor :)


bodrum'dan aytaçlar erken ayrılınca bize de son gün yarım adayı turlamak kaldı. daha önceki seferde bu turu turuncu klimasız dolmuşlarla yapmış ve yine de beğenmiştik. yollara düştük. burada fotoları mevcut. daha önce çektiklerimden çok farklı birşey çekmediğim için kendimce 16x5 banner formatta düzenledim fotoları. facebook'un nefret edilen zaman tünelinin kapak fotoğraflarına ithaf olunur.


turgutreis ilk gittiğimiz yerdi. ilk '95 yazında gitmiştim ve çok beğenmiştim. listeme öncelikle yat limanı vardı ama giremedik. özel güvenlik izin vermedi. geri kalan yerde de çok bir şey yoktu. aslında vardı da bize uyan yoktu demek daha doğru. şöyle güzel bir yatımız olsaydı.... biz de arada karşımıza çıkan heykellerle yetindik...


3 Eylül 2012

tatildeydik


şimdi buraya fotoğraf koymak için bakıyorum da aslında koyacak çok da bir şey yokmuş. şöyle bir toplanıp da birlikte tatil yaptığımız tayfa toplu halde dizilmemişiz objektifin karşısına. varsa yoksa kızlar. olsun. izi kalsın. dediğim gibi, tatilde biz-bizeydik. yedik içtik bol bol yüzdük. darısı gelecek seneye. eksikler tamamlanır umuduyla :)