17 Ağustos 2011

ulu manitu

(önce not: fotoğrafları düzenleyip buraya koydum. yazmaya üşendim, taslak olarak kaydettim. ben öyle sanıyordum daha doğrusu. yazısız vesairesiz "sehven" yayınlanmış. ooops! pardon!)


konferans-otel arası gidip gelirken bari bir yerlere gidelim kabilinden yola düştük. gitmesi kolaydı da dönmesi pek zordu. malum ulaşım sorunu. otel resepsiyonu taksi çağırıyor, orada sorun yok ama gittiğimiz yerden nasıl döneceğiz onu hiç hesaplamamıştık. azıcık rocky dağlarına tırmanalım, manitou spirngs'i old colarado'yu görelim dedik.


16 Ağustos 2011

colorado springs revisited



uzun aradan sonra merhaaba. "blogların sürekliliği için haftada 1-2 entry girilmelidir" kuralını ihlal ettim. koptum. geri gelmektir niyetim. zaten ne oluyorsa oluyor da bu yaz ayları pek bi eziyetli geçiyor blog için. neyse ki bir sürü bahanem de var. ev taşıdım. araba aldım. bizimkileri ağırladım. ve de bu colorado bahsi gerçekten çok sıkıcı. neyse ki kafamda toparladım azıcık. bu hariç iki başlık sonra ve bitti, işte bitti! çığlıkları atacağım. ne sıkıcıymış burası, ne sıkılmışım burada. mart ayının üstünden asır geçti, ben hala sıkılıyorum oraları düşünürken...