27 Aralık 2009

meryem ana süryani kadim kilisesi

onca yol gelmişiz (gerçi uçuş 1 saat sürmedi ama), gece kız almışız, ardından misafirhane odasında "home party" vermişiz, o sisli puslu havada gecenin yarısında dışarı çıkıp birbirimizi korkutarak bunu kutlamışız önemi yokmuş. ertsesi sabah 7:30 gibi kalkıp düştük yollara. hedef meryem ana süryani kadim kilisesi. okunulana göre yılbaşı ayini varmış, onu göreceğiz. hadi kalkın ulu camii'de sabah bayram namazına gidelim desem kimse gelmez :)

o işin şakası tabi. bir süryani kilisesi görmek gerekiyordu hazır buralara kadar gelmişken. bu kadim halkı görmek, dillerini anlamasak da işitmek az biraz tarihe tanıklık etmek (!) de olacaktı bizim için. ama olmadı maalesef...



nedeni şu: biz gittiğimizde kapısı haliyle kapalıydı. çaldık. ama açan olmadı. ne yapacağımızı bilmez halde bekledik yağmurun altında..

meryem ana kilisesinin hemen karşısında kısa ismi diyarbakır kilisesi olan bir evangelist kilise vardı. pek şaşırdık. hadi protestanların özellikle osmanlı zamanında bu bölgede yoğun bir misyonerlik faaliyetine giriştiğini okuduklarımızdan biliyorduk. hatta gelip bir çok okul, hastane falan da yapmışlar. osmanlı zamanında bu misyonerlere (büyük oranda amerikalı, ama hemen hepsi protestan) ayrıcalıklar tanınmış hatta nedense teşvik de edilmişler. malum osmanlının bölgeye bakacak ne gücü ne de isteği vardı o zamanlar. neyse şaşırdığımız asıl şey kilisenin evangelist kilisesi olması. bu amerikalı ünlülerin -george w. bush gibi- bağlı olduğu kilise. nazilerin anglo-sakson protestanlara verdiği değeri de bu kilise tanımlıyor. şöyle ki anglo-sakson üstün beyaz ırk dediğin hem beyaz olacak, hem protestan hemde evangelist kiliseler bağlı olacak.

yukarıdaki fotoğrafta o kilise görünüyor. kilisenin internet sitesinden okuduğuma göre hiçbir kilise grubuna organik olarak bağlı değilmiş. diyarbakır'da 1999 yılında süryani ortodoks (bizim kilise) kilisenin karşısındaki bina satın alınmış ve faaliyete geçmiş. burada akla soru işaretleri geliyor. mevcut tc yasalarına göre tarihi olmayan kiliseler dışında ibadet yapmak pek mümkün değil. yeni kilise yapılmasına izin verilmiyor. ankara'daki protestanlar küçük mekanları dernek/vakıf adı altında açıp orada sürdürüyorlar ibadetlerini mesela. peki bu kilise diyarbakır'da nasıl açılmış?

neyse. süryani kilisesine giremedik. kapıdaki levhada ziyaret saatleri yazıyordu ve biz bu kez çok erken gelmiştik. bu sendromu sürekli yaşıyoruz. sırf bu blogda bile bizim gidip de kapısından döndüğümüz onca müze, kilise, cami konusu mevcut. tam gidiyorduk ki bir teyze kilisenin kapısını açtı. bizim için değil tabi, çöp dökmek için. biz de aradan daldık hemen...

en baştan şunun ayrımını yapmak gerekiyor. süryaniler bir dinsel cemaat değil. ortadoğunun kadim halklarından biri. süryanice konuşuyorlar. ama bu dile aynı zamanda aramice de deniliyor. yani isa'nın konuştuğu dil. o has dille yapıyorlar ibadetlerini. dinsel cemaat değil dememin nedeni şu: mesela yukarıdaki kilise süryani ortodoks kilisesi. kendi patrikliği olan bir kilise. patrikhane defalarca yer değiştirmiş ve şu an merkezi şam'daymış. süryanilerden ortodoks olanların yanısıra, katolik, maruni, melkit ve malabar olanlar da var. dünya çapında nüfusları 20 milyon civarındaymış. ..

meryem ana kilisesi 6. yüzyıldan kalma bir kilise. bu tarih kesin değil tabi. ama güneşe tapan şemsîler'e ait bir tapınaktan kiliseye dönüştürüldüğü kesin. bir çok kez onarım görmüş. osmanlının çöküşünden ve cumhuriyetin kurulmasından sonra süryaniler anadoluyu terk etmek zorunda kalmışlar. şu an türkiye'deki 20.000 kişiden 15.000'i istanbul'da yaşıyormuş, hatta aynı isimle tarlabaşı'nda istanbul'un tek süryani kilisesi varmış. geri kalanı mardin'de ve midyat'ta yaşıyorlarmış. bu kilise 1995 yılında restore edilip yeniden ibadete açıldığında ilk ayine diyarbakırlı olup diyarbakır dışında yaşayan 200 süryani katılmış. anlaşılan diyarbakır'da çok çok az süryani kalmış.

biz avluya girdiğimizde karşımıza küçük kız çocukları dikildi ve kilisede o an pazar ayini yapıldığını ama bizim giremeyeceğimizi söylediler. biz de kiliseyi dışardan görmek durumunda kaldık.


avlunun etrafında kilise, okul ve evler mevcut.
yukarıdaki (benim fantezi dünyama göre) papazın evi.


bu da iç avluların birindeki zangoçun evi :)

avluyu çevreleyen duvarlardaki kapılardan iç avlulara geçiliyor. kapıların üzerinde süryani alfabesiyle yazılmış levhalar var.


ulu camiide de olduğu gibi bu kilise de kara taşlardan yapılmış. aynı ürkütücülük burada da var. yukarıdaki fotoğrafta can kapı aralığından iç avluyu çekmeye çalışıyor. hazır fotoğrafta çan kulesi varken (biz oradayken çaldı, yani aktif durumda) güncel bir olayı aktarayım. isviçre minareleri yasakladıktan sonra üç kişi bu kiliseye gelmiş. ve sorumluyu sormuşlar. papaz yusuf akbulut sorumlunun kendisi olduğunu söyleyince ona demişler ki "bu çan kulesi üç güne kadar yıkılmış olacak. yoksa olacaklardan sen sorumlusun". dinsel yobazlık böyle bir şey işte...

süryani alfabesinden bir yazıt. yazı karakterleri arapçadaki bazı harflere çok benziyor. ama sanırım bu aynı latin alfabesindeki gibi soldan sağa yazılıyormuş. sayılar arap alfabesi ile aynı.

biz o noel ayinine katılamadık. çünkü normal olarak ayin 25 aralıkta yapılmış. bizimki yanlış istihbaratmış. pınar hanım gitmiş ve katılmış. içerisi çok güzeldi diyor. bize nasip olmadı. bir dahaki ziyarete artık..

not: içerisi ve ayinin fotoğrafları garaali'nin blogunda: buraya tıklayınız

20 aralık 2009

haberler ve kaynaklar:
milliyet
: papaza tehdit
radikal :
kilise ibadete açıldı
wikipedia:
süryaniler
diyarbakır kilisesi


3 yorum:

Unknown dedi ki...

mevzu bahis sebeplerden ve devam eden çeşitli tacizler sebebiyle cemaat içine kapanıktır kapıyı çaldığınızda kimse açmıyorsa, saygı duyup, eyvallah diyip, çekip gitmek lazım, gizli gizli fotoğraf çekmek filan ayıptır...
malum burası din öncelikli değil bir halkın ait olduğu kilisedir ve bu halkın ciddi güven problemleri vardır

gezenbezgin dedi ki...

bize izin verilen yere kadar gittik. kimsenin gizli gizli fotoğrafını çekmedik. "aradan daldık" ya da "kapı arasından" hatta "karşımıza dikildiler" ifadeleri anlatımı güçlendirmek için kullanılmışlardı. neticede oraya herkese açık olduğunu duyduğumuz noel ayinini izlemeye gitmiştik. bir yerde davete icabet etmiştik. yanlış anlaşılmak üzdü beni....

gezenbezgin dedi ki...

neden beklediniz sorusuna bir yanıtımız var tabi: belki bir daha gelme şansımızın olmadığı bir kentte saygı duyup tanışmak istediğimiz, haklarında daha çok şey duymak istediğimiz kişilerin 'evlerine' uğradık. yanlış duyduğumuz için o kadar erken gittik. kimse açmayınca biz de o yağmur altında levhadaki ziyaret saatini beklemeye başladık. bir teyze kapıyı açınca bizi içeri aldı ve bize izin verilen yerde fotoğraf çektik.